Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

DÖNGÜ

Büsbütün sensiz ve hayli anlamsız kaldığım bu kesinleşmiş ayrılık günlerinde, oturup yazsam diyorum baştan sona ikimizin kaderini.  Gücüne gider Allah 'ın deyip, eski bir Sümer efsanesinde arıyorum toza toprağa karışmış izini." Efsaneler zaten eskidir " diyorsun. Hata arıyor ve yine buluyorsun.  Mânâyı kelimelerin gölgesinde derin uykulara yatıran, kalpsiz bir otacısın sen . Oysa hiçbir anlam yüklemeden sebebine kederlerimin,  beni rakıda ıslanmış bir akşam kızıllığının ufkunda, ikimizin yerine denizi izlerken görmeni isterim. Buza yazılar yazar,suyla silerim ! Bir kadeh öteye giderken bende bu haylaz şehir , sen pembe tabanlarında beyaz kumları taşıyıp sâkin bir dalga gibi uzaklaşır evine çekilirsin.  Uyumadan önce günlüğüne not düşersin " böyle yazıldı kalp gözüyle görülen aşk mektubumuz" diye.  Bana " aşk nedir " diye sormuştun.  Ama sen de sorsana tutarsız günlüğüne, her gün böyle gözümün önündeyken, nasıl birden bire tarih oluyorsun? Her şey b...

DERVİŞ AHMET

   Öğle güneşi gri bulutların arasından Trabzon 'u yoklarken Tarık, Cemonun kahvesine attı adımını. En iyi dostları bu nemli pazar günü kareyi çoktan kurmuştu kahve avlusuna.     "Ooo hoşgeldin damat bey" dedi Hüseyin gülerek. "Kısmet Hüseyinim" dedi Tarık , üzüm bağının gölgesine kurulan elli bir masasının yanına bir sandalye çekti. Bugün akşama kadar vakit öldürecek , akşam da bir umut güzel haber bekleyecekti. Vakit bir türlü geçmek bilmiyordu, hoş bu kafayla kağıt oynayacak hâli de yoktu, aklı fikri akşamki kız isteme faslındaydı.     Etrafa şöyle bir göz attı, her zamanki yerinde, ince bacaklarını üst üste atıp sanki birisini bekler gibi duran Deli Ahmet 'i gördü. Bacaklarına doğru eğilen vücudu sırtındaki kamburu iyice ortaya çıkarmıştı. Tarık Cemo’ya seslendi, " Ahmet abime benden bir çay." Cemonun doldurduğu bol talaşlı çayı alan çırak Yaşar, çayı sahibinin önüne koydu. Ahmet abi elini göğsüne getirip , "eyvallah" dedi. De...