Okuldu, sınavdı, işti derken yaş hafiften kemâle dayandı, yirmi yedi oldu.İki bin dokuz yılının Ağustos ayında vatanî görevimi yapmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından orduya alındım. Alındım derken işte, elimde Dyo boya reklamlı, orta boy bir valiz ile nizamiyeden giriş yaptım. Askerliğini yapan abiler ve arkadaşlardan aldığım tüyo üzerine, mantığımı Gaziantep 5. Zırhlı Tugay 'ının büyük sürgülü kapısının ardında bırakıp beş ay beş günlük kısa ama hızlı askerlik macerama, ürkek bir adım attım. Herkes yeşiller içinde. Karıncalar gibi bir yerlere koşturuyor. Çok kalabalık, ama bu kalabalığa imkan vermeyen gizli bir düzen var. Acemi askerim, bir an önce bölüğümü bulmaya çalışıyorum. Elimdeki kağıtta TOW Bölüğü yazıyor. Önüme gelene bölüğümün yerini soruyorum. Bu kadar acele etmeme gerek olmadığını, bölükte bensiz de bir şekilde işlerin yürüyebileceğini henüz idrak edemiyorum. Kağıdımı okuyan bazı erler ve komutanlar "Allah Allah" bi...