“Dürüstlük pahalı bir mülktür, ucuz kimselerde bulunmaz” der Hz. Ömer. Bu anlamda kişilerin, ucuz kimseleri, kıymetli kimselerden ayırma ve yoluna gerçekten dürüst olanlarla devam etme çabası hep var olmuştur. Bu çaba, bazen bir aileyi, bazen bir şirketi, bazen de bir devleti kurtarmıştır. Ya da tam tersi, dürüstü sahteden ayıramama durumu; nice ailelerin, şirketlerin ve devletlerin sonunu getirmiştir. Eskiden beri insanlar her önemli kararda, atalarından gördükleri ve genelde doğru sonuç veren davranışlardan haklı olarak vazgeçmemişlerdir. Dürüst olanı belirlemek yada bir kişinin dürüstlüğünü ortaya koymak için uygulanagelen en bilindik yöntemlerden biri o kişiyi sınamaktır. Bu “sınamak” meselesi , sınayan kişinin imkân ve zekâsına göre değişse de sonuçlar genel itibari ile hep aynıdır. Gerçekten sahtekâr olan kişi en küçük bir güven testinde bile sınıfta kalacaktır. Çünkü sahtekârlık, şartlanılmış bir reflekstir ve insan...
Sonra bir şey oldu ve ben yazmaya başladım...